Sensörlü aydınlatma sistemleri günümüzde evlerden iş yerlerine, iç mekanlardan dış mekanlara sıklıkla Kullanılıyor. Her geçen gün artan bir taleple karşılaşan bu aydınlatma türünün popülerleşmesinde sağladıkları avantajlar yer alıyor. En büyük avantajı sağladığı muazzam tasarruf olan sensörlü aydınlatmalar aynı zamanda kullanıcısına güven ve konfor da vaat ediyor.
Sensörlü aydınlatmanın temel çalışma prensibi ihtiyaç halinde ışığın otomatik olarak yanması ve ihtiyaç sona erdiğinde de yine manuel bir müdahaleye gerek kalmadan ışığın otomatik olarak kapanmasıdır. Peki sensörlü aydınlatma nasıl çalışır? Bu sorunun tek bir yanıtı yoktur. Zira sensörlü aydınlatma çeşitleri farklı şekillerde çalışır çünkü mekanizmaları farklı tetikleyicilere ihtiyaç duyar. Kimi sistemlerde bu insan ısısı olurken, kiminde ses kiminde ise güneş ışığıdır. İşte farklı çalışma sistemleri ile sensörlü aydınlatmalara dair daha fazla detay…
Çalışma prensiplerine göre sensörlü aydınlatma sistemleri
-Hareket sensörlü aydınlatmalar
-Işık (Gün ışığı) sensörlü aydınlatmalar
-Kombinasyon sensörlü aydınlatmalar
-Ses sensörlü aydınlatmalar
Olmak üzere farklı gruplara ayrılır.
Hareket sensörlü lamba, etrafındaki hareketi algılayacak şekilde programlanan bir elektronik sistem içerir. Sensör, belirli bir açıda ve mesafede bir hareket algıladığı zaman, elektrik devresini aktifleştirir ve lamba yanar. Işık belirlenen süre boyunca yanık kalır, ardından da otomatik olarak kapanır.
Hareket sensörlü aydınlatma sistemleri genellikle iki temel teknoloji ile çalışır. Bunlar PIR (Pasif Infrared) Sensör Teknolojisi ve Mikrodalga Sensör Teknolojisidir.
PIR (Pasif Infrared) Sensör Teknolojisinde cihaz vücuttan yayılan ısı dalgalarını algılar. İnsan veya hayvan gibi sıcak olan canlılar hareket ettiğinde sensör bunu fark eder ve bunun neticesinde sistem ışığı otomatik olarak yakar.
Mikrodalga Sensör Teknolojisinde ise cihaz etrafa mikrodalga sinyaller yayarak çevredeki hareketleri daha hassas bir şekilde tespit eder. Cihazdan yayılan sinyal bir cisme çarpıp geri döner. Eğer ki etrafta bir hareketlilik varsa geri dönen sinyaller bozulur ve sistem bunu algılar. Bunun neticesinde ise yine elektrik devresi aktifleştirilerek ışıklar otomatik olarak yanar.
Bulunduğu ortamdaki ışık seviyesine göre otomatik olarak açılıp kapanan gün ışığı sensörlü aydınlatmalar, en çok sokak, bahçe, otopark, bina dış cepheleri ve ofislerde doğal ışığa duyarlı iç alanlarda kullanılır.
Bu tip aydınlatmalarda ilk olarak sistemin merkezinde bulun bir ışık sensörü (Fotosel) ortamın ışık seviyesini ölçer. Ölçülen ışık değeri önceden belirlenen eşik seviyesinin altına düştüğünde (Hava karardığında) ise sistem otomatik olarak aydınlatmayı açar. Ortamın ışık seviyesi yükseldiğinde ise (Güneş doğduğunda) sistem aydınlatmayı otomatik olarak kapatır.
Bazı sistemler sadece aç/kapa şeklinde değil, ışığın şiddetini de ayarlamaya programlıdır. Örneğin, ortam kısmen aydınlıksa lamba yüzde 50 güçte yanar; tamamen karanlıksa yüzde100 yanar.
Diğer sensörlü aydınlatmalara oranla daha az tercih edilen ses sensörlü aydınlatmalar apartman girişleri, merdivenler, bina içi koridorlar, otoparklar, tuvaletler ve ortak alanlar, depolar ve asansör önlerinde tercih edilir.
Bu sistemlerde ise cihaza entegre edilmiş bir mikrofon veya ses dedektörü yer alır. Bu sayede de ortamdaki ses seviyesi devamlı kontrol edilir. Sensör daha önceden belirlenen seviyede ses algıladığında cihaz kontrol devresini aktifleştirir ve lamba yanar.
Diğer tüm sensörlü aydınlatma sistemlerine oranla daha hassas, akıllı ve verimli bir performans sergileyen kombinasyon sensörlü aydınlatmalar, günümüzde en çok tercih edilen ürünler arasında ilk sıralarda yer alır.
Bu sensörlü aydınlatma tipinin bu denli bir performans gösterebilmesinin arkasındaki sebep ise hareket, ses, gün ışığı ve mikrodalga sistemlerinin hepsini bir arada taşımasından kaynaklanır.
İnsan hareketini algılayan, oramdaki ses ve gün ışığı seviyesini ölçen sensörler ortamın aydınlatılıp aydınlatılmayacağı konusunda karara varır. Bu karar ise cihaz içindeki mikrokontrolcü (mini bilgisayar) tarafından değerlendirildikten sonra ortaya çıkar. Kombinasyon sensörlü aydınlatmalar, bu özellikleri ile daha hassas kontrol, enerji verimliliği, kullanım konforu ve ekstra güvenlik sağlar.